Ticari bir endüstri kolu olarak
görülen savunma sanayi; askeri malzeme, teçhizat ve tesislere yönelik
araştırma ve geliştirme, mühendislik ve üretim hizmetlerini kapsamaktadır. Her
ülke, kendi sahip olduğu sınırları korumakla mükelleftir. Bu sınırları
koruyabilmek adına tüm insan gücünü, teçhizat ve donanımını seferber eder. Bu
durum ordunun fazlasıyla donanımlı personele ve teçhizata gereksinimini
beraberinde getirir. Fakat devletlerin sınırlarını koruması için sadece insan
gücü yeterli olmamaktadır. Ordunun gereksinimi olan savunma maksatlı araç ve
gereçlerin üretimi ve temini savunma sanayi tarafından gerçekleştirilmekte; ülkeler
bu doğrultuda savunma sanayi bütçesi belirlemektedir.
Gelişmiş ülkelerde savunma sanayi denince ülke
ekonomisinin büyük bir kısmı anlaşılmaktadır. Gelişmekte olan ve az gelişmiş olan
ülkelerde ise ekonomik kaynakların aktarılmaya çalışıldığı ve gelişimine
öncelik tanınan sanayi kolu, savunma sanayisi olmaktadır. Bu durum savunma
sanayisine olan bakış açısını net bir şekilde ortaya koymakta; hiçbir şüpheye
gerek kalmaksızın savunma sanayinin önemi anlaşılmaktadır. Ülkeler hep bu düzen
ve intizam içerisinde hareket etmekte; ülkelerin toprak bütünlükleri bu sayede
doğru bir şekilde korunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder